Tefekkür Damlaları

Bu sevki ilahi değildir de nedir?

İnsanı hayalen bir şehir kadar büyütseniz herhalde damarları bir yol kadar geniş olur. Şimdi bizi bu vücuda soksalar ve kulağa ya da her hangi bir organa gitmemizi isteseler, yolumuzu bulabilir miydik?

Girdiği büyük bir binadan çıkmak için çıkış kapısını bulamayan ve kendi semtimizdeki bir adresi bulmak için onlarca insana adres soran biz, herhalde asla kulağa ulaşamazdık.

Hâlbuki vücudumuza ilk defa giren o maddeler hem de akılsız, iradesiz, kudretsiz olmalarına rağmen yollarını hem de kimseye sormadan buluyorlar.

Göze gereken element göze, kalbe gereken kalbe gidiyor, iyi ama nasıl?

Bizim bu kadar zekâmızla yapamadığımız bu seyahati bu zerreler nasıl yapıyor? Bu sorunun iki tane cevabı olabilir;

1- Allah onları idare ve sevk ediyor. Hepsi Allah’ın bir memurudur.

2- Çok akıllı olduklarından yollarını kimseye sormadan buluyorlar.

Cevabını sen seç. Ve bil ki vereceğin cevaba göre bir makama oturacaksın.

Allah’ı tanırsan ona misafir olacaksın, hem de cennet bahçelerinde, yok “inat ederim tanımam” dersen, bu seferde zebanilere misafir olacaksın. Hiç bir akıllı zebanileri cennet bahçelerine tercih etmez.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu