Madem bir yaratıcı var diyorsun bir ilahın varlığını kabul ediyorsun. İlah ne demektir soruyorum? Evet, ilahın tanımını yap. Kendisine tapılan, her şeyi yaratan, bütün kemal sıfatların sahibi olan, bütün kusurlardan uzak olan demektir.
Şimdi sen bir ilah var diyorsun ama bu nasıl bir ilah ki kendisine taptırtmıyor, her şeyi yaratıyor hiçbir şeye karışmıyor, bütün kemal sıfatların sahibi, bütün kusurlardan uzak diyorsun ama senin inancına göre inandığın o ilahın birçok kusuru var. Şimdi dinle sen bile kendinden utanıp ben böyle bir ilahı nasıl kabul edebilirim diyeceğin bir söz söyleyeceğim.
Mesela ilah bütün mükemmel sıfatlara sahipse sonsuz bir hikmet sahibi olmalıdır. Bu ne demek; Her işinde bir menfaat bir gaye vardır. Yani boş ve abes işler yapmaz demektir. Yaratıcının hikmet sahibi olduğunu inkâr ettiğimizde, bütün varlıklar karşımıza dikilir ve kendilerindeki hikmetleri, menfaatleri, gayeleri gösterip bizi yalanlar… Bak bakalım şu âleme hikmetsiz, gayesiz bir şey bulabilecek misin? Her şeyi bu kadar gaye, menfaat ve maksatlar takan zatın kendisinin hikmetsiz, gayesiz, amaçsız olması mümkün müdür? Elbette değildir. Şimdi bazı sorular soracağım iyi dinle bakalım bilecek misin? Sizler hakikî bilgiyi elde etmede aklı kutsayıp her şeyi bulur diyorsunuz ya. O halde soruyorum.
Bu âlem niçin yaratıldı, hikmeti gayesi nedir? Cevap yok
Ben nerden geldim, nereye gidiyorum, neciyim? Cevap yok
Ne için yaşıyor sonra ölüyorum? Cevap yok
Niçin bu kadar masraf yapmış ve bu kadar kıymetli cihazlar vermiş? Cevap yok
Yani niçin bize, hayvanların ki gibi siyah beyaz gören bir göz vermemiş? Ya da niçin hayvanların dili gibi, birkaç lezzeti fark eden bir dil takmamış? Ya da en ince sanatları anlayan aklı bize niçin vermiş? Her şeyi kuşatan bir muhabbeti kalbimize niçin koymuş? Bunların sebebi nedir? Cevap yok
Evet, sence seni böyle mükemmel duygu ve cihazlarla yaratıp bu âleme gönderen bir ilah senin aklını kemiren bu soruları cevapsız bırakır mı?
Eğer bırakır dersen boş, amaçsız, gayesiz bir ilaha inanıp kendini kandırıyorsun demektir. Yok, bırakmaz dersen ve bu soruların cevaplarını merak ediyorsan ki ettiğini biliyorum. O zaman hikmet sahibi boş ve abes iş yapmayan bir ilaha inanıyorsun demektir. Evet, ilah dediğin zaten gayesiz ve boş işlerle uğraşmayandır başta bunu kabul etmiştin. Madem hikmet sahibidir öyleyse bir gayesi var.
Peki, bu gayeleri akıl tek başına keşfedebilir mi? Elbette hayır. Aklıyla bu sırları çözmeye çalışan o felsefeciler bile bu sorulara cevap bulamamışlardır. Niçin bulamadıklarını söyleyeyim mi?
Çünkü gözün görmek için güneşe ihtiyacı olduğu gibi aklında bu hakikatleri görmek için Kuran güneşine ihtiyacı vardır. Bir adam dese ki güneşe gerek yok benim gözlerim var bu adam kendisini karanlıkta kalmaya mahkûm ettiği gibi benim aklım var vahye gerek yok diyen kimsede tıpkı bu adam gibi kendisini karanlıkta kalmaya mahkûm etmiştir. Çünkü akıl, âlemin yaratılışındaki gayeleri hikmetleri nerden gelip nereye gittiğini bu âlemde ne işi olduğunu ancak vahye mazhar bir peygamber ile anlayabilir. Evet, yaratıcı âlemi bunca hikmet ve gayeler ile yaratacak insana böyle mükemmel duygular ve cihazlar takacak ama o gayeleri hikmetleri ve maksatları açıklamayacak kendi hikmetini hikmetsizliğe, gayesini gayesizliğe çevirerek boş ve abes bir iş yapacak. Bütün ruh sahibi varlıkları konuşturacak ve konuşmalarını bilecek ama kendisi konuşmayacak, karışmayacak. İşte sen konuşmayan karışmayan bir ilaha inanmışsın netice ortada. Cevapsız sorular, çıkmaz sokaklar ve netice oyun oynayan amaçsız, gayesiz bir ilah neticesine varmışsın.
Ama gerçekler hiç senin sandığın gibi değil. Bu âlemin yaratıcısı olan Allah hikmet sahibidir. Kendisi, kendine lâyık bir kelâm-ı ezelî ile konuşmuştur. Âlemin ve insanın yaratılışındaki maksatları kitabında açıklamış ve gönderdiği elçilerle bunu âleme ilan etmiştir.
O halde ben deistim diyerek peygamberleri ve kitapları inkâr edenler ya yaratıcının boş ve abes bir iş yaptığını kabul edecekler ki bunu kabul etmek mümkün değildir. Bunu kabul edenler gayesiz, maksatsız bir ilaha inanıp kendilerini kandırmışlardır. Gayesiz olan maksatsız olan, boş beleş işlerle uğraşan asla ilah olamaz bunu sende biliyorsun. Yâda yaratıcının hikmet sahibi olduğunu bu kâinatı yüksek bir gaye ve maksatla yarattığını ve peygamberler göndererek âlemin yaratılışındaki tüm gaye ve hikmetleri açıkladığını kabul edeceklerdir.