Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerinden Vecizeler -2
*Acz (güçsüzlük), muhalefetin menşeidir (kaynağıdır).
*Aç canavara karşı tahabbüp (sevgi), merhametini değil, iştihasını açar; hem de diş ve tırnağının kirasını da ister.
*Adavet (düşmanlık) etmek istersen, kalbindeki adavete adavet et.
*Adavet ve muhabbet (düşmanlık ve sevgi), nur ve zulmet (ışık ve karanlık) gibi zıttırlar. İkisi manayı hakikisinde olarak (gerçek manada) cem olamazlar (bir araya gelemezler). *Affetmek ve unutmak, iyi insanların intikamıdır.
*Ahlâk-ı aliyeyi (yüksek ahlâkı) tahrip eden (bozan), kizbtir (yalancılıktır).
*Mahlûkatın en mükerremi (muhteremi), belki en âlâsı olan insan, eğer bozulsa, bozuk hayvandan daha ziyade bozuk olur.
*Âlimi mürşid (gerçek eğitimci âlim), koyun olmalı, kuş olmamalı. Koyun kuzusuna süt verir, kuş yavrusuna kay verir.
*Allah’a hakikî abd (gerçek kul) olan, başkalara abd olmaz.
*Arı su içer bal akıtır, yılan su içer zehir akıtır.
*Başkalarının füturu (gevşekliği) ve çekilmesi, ehl-i himmetin (samimî gayrette olanların) şevkini, gayretini ziyadeleştirmeğe sebeptir.
*Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam!
*Beşer bir taraftan arzın şifası iken, diğer taraftan ölümünü intaç eden (ölümüne sebep olan) bir zehirdir.
*Biçare (zavallı) hakikatler, kıymetsiz ellerde kıymetsiz olur.
*Bir dane-i hakikat (tek bir gerçek), bir harman hayalata (hayallere) müreccahtır (tercih edilir).
*Bir fikre dâvet, cumhuru ulemanın (âlimler topluluğunun) kabulüne vabestedir (bağlıdır).
*Bir hatır için, bin hatır kırılmaz!
*Bir masumun hakkı, yüz cani için feda edilmez.
*Bizim düşmanımız cehalet, zaruret (fakirlik), ihtilâf (uyuşmazlık) tır. Bu üç düşmana karşı san’at, marifet (bilgi), ittifak (birlik–dayanışma) silâhıyla cihad edeceğiz (mücadele edeceğiz).
*Bu meydan-ı imtihanda (imtihan yeri olan dünyada) olanlar, başıboş değiller; saadet sarayları ve zindanlar onları bekliyor.
*Bütün kemalatın (olgunlukların) esası ve madeni (temeli) iman-ı billah (Allah’a iman) hakikatıdır.
*Büyüklüğün şe’ni (hal ve tavrı), tevazu ve mahviyettir (alçak gönüllü olmaktır); tekebbür ve tahakküm (gurur ve zorbalık) değildir.
*Canavar vicdanı taşıyanlara karşı dalkavukluk etmekle zaaf göstermek, onları tecavüze sevk eder.
*Cehennem lüzumsuz değil; çok işler var ki, bütün kuvvetiyle “Yaşasın cehennem” der!
*Cemiyete dahil olan (toplumun içerisinde olan), cemiyetin nizamını (düzenini) ihlâl etmemek (bozmamak) gerektir.
*Çaresi bulunan şeyde acze (güçsüzlüğe), çaresi bulunmayan şeyde ceza’a iltica etmemek (sabırsızlık ve telâşa kapılmamak) gerektir.
*Çok iyiler var ki, iyilik zannıyla fenalık yapıyorlar.
*Din, hayatın hayatı, hem nuru hem esası, İhyayı din ile olur bu milletin ihyası.
*Din, milletin hayatı ve ruhudur.
*Dînî ve fennî ilimlerle millî eğitimin temeli atılır. Bu sağlam temelden ise birlik ve beraberlik binaları yükselir.
*Dinsizlik, muharrib-i medeniyettir (medeniyetin tahripçisidir).
*Dünyada en büyük ahmak odur ki, dinsiz serserilerden terakkiyi (yükselmeyi) ve saadet-i hayatiyeyi (mutlu bir hayatı) beklesin.
*Dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır.
*Ecel ve kabir insanı beklediği gibi, Cennet ve Cehennem de insanı bekliyor ve gözlüyor.
*Elimizde nur var, topuz yok; nur, kimseyi incitmez, ışığıyla okşar.
*Gayrimeşrû (meşrû olmayan) bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir.
*Güzel Gören, güzel düşünür; güzel düşünen, hayatından lezzet alır.
*Hak (gerçek) o kadar parlaktır ki, körler de görebilir.
*Hakikat, tahavvül etmez (gerçekler değişmez).
*Hakikî vukuatı (gerçek olayları) kaydeden tarih, hakikate en doğru şahittir.
*Haksızlığa karşı sükût etmek, hakka karşı bir hürmetsizliktir.
*Her söylediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek doğru değil.
*Hürriyet, makine-i hayatın (hayat makinesinin) buharıdır (enerjisidir).