Neden Mezhep?

17- Kâbe’ye sığınan katile kısas yapılır mı ihtilafın sebebi?

2. MİSAL

“Nasıl oluyor da aynı ayetten farklı hükümler çıkıyor?” diye düşünen kardeşlerimize bu başlıkta ışık tutacağız. Çünkü Kur’an’ın kelimeleri, birden fazla manayı taşıyabilecek zenginliktedir. İşte şimdi ihtilafa sebep olan bu çok anlamlılığa bir örnek sunacağız. Ta ki zihinlerdeki “Neden farklı görüşler var?” sorusu yerini, “Bu görüş farklılıkları ümmete bir zenginliktir” idrakine bıraksın.

وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِنًاۜ

Oraya (Kabe’ye) giren emin olur. (Al-i İmran 97)

Kâbe’ye sığınan bir katile kısas uygulanır mı?

İ. Azam hazretlerine göre; şer’an öldürülmesi gereken bir kimse Harem-i Şerife sığınsa, kendisine dokunulmaz ve orada ceza uygulanmaz. Sadece ona yiyecek ve içecek verilmeyerek, oradan çıkmaya mecbur edilir ve çıkınca kısas yapılır.

İ. Şafi hazretlerine göre ise; Kâbe’ye sığınan oradan çıkmazsa, çıkması için beklenmez, orada kısas edilir.

Yine, fıkıh ilmini ve ezeli kelamın mahiyetini bilmeyenleri şaşırtacak bir durum:
Aynı meselede iki farklı hüküm! Halbuki kişi, ilahi kelamın mahiyetini bilseydi, bu farklı hükümlerin son derece normal ve ezeli kelamın bir hususiyeti olduğunu anlayacaktı. Şimdi ihtilafın sebebini öğrenelim:

Peki ama AYET NE DİYOR?

وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِنًاۜ “Kim oraya (Kâbe’ye) girerse emniyettedir.” (Âl-i İmran 97)

Bitti. Allah “emniyettedir” diyor. Ama ne emniyeti?  İşte kırılma burada başlıyor!

Buradaki emniyet İ. Azam’a göre; dünyevi emniyettir ve Kabe’ye girenin her türlü dünyevi tehlikeden emin olması gerekmektedir. İ.Azam hazretlerine göre; can emniyeti de bunlardan biridir. O halde kendisine kısas yapılması gereken bir kişi, Kabe’ye sığınsa ona dokunulmaz. Çünkü Allah-u Teala kitabında, Kabe’ye girenin tehlikeden emin olması gerektiğini buyurmuştur.

İ. Şafi ise; ayetteki “emniyeti” ahiret azabından emin olmakla tefsir etmiştir. Yani İ. Şafi’ye göre; Kabe’ye giren, dünyevi tehlikelerden değil, uhrevi tehlikelerden emin olur. Yaptığı tavaf, say ve diğer ibadetlerle kendisini Allaha affettirir ve cehennem azabından kurtulur. Dolayısıyla İ. Şafi’ye göre; ayetin hükmü dünyaya değil, ahirete bakmaktadır. Netice olarak ta; Kısas gereken bir kişi Kabe’ye sığınsa, çıkması emredilir, eğer çıkmazsa orada hükmü icra edilir.

Aynı ayeti okudular. Aynı Allah’ın kelamı. Ama biri dünyevî, diğeri uhrevî anlam çıkardı.
Ve her iki mana da ayetle çelişmiyor! Sen şimdi “Hangisi doğru?” diye soruyorsan, cevap şudur:

İkisi de doğru. Çünkü Kur’an, beşer sözü gibi tek boyutlu değildir. O çok anlamlıdır, derinliklidir, sonsuz kelamdır. Cenab-ı Hak, her iki hükümden de razıdır.

Eğer sen diyorsan ki: “Aynı ayetten farklı anlam çıkar mıymış?” Biz de deriz ki: Sen hala Kur’an’ı WhatsApp mesajı sanıyorsun galiba!

“Bir ayetin sadece bir manası olur” diyen kişi, Allah’ın kelamına sınır çizmeye çalışıyor demektir.
Mezhepler ise o ayetin farklı manalarını açan şifre çözücülerdir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu