Tefekkür Damlaları

Kur’an hakkında bir şüpheye cevaptır

En büyük bir profesör bir çocukla konuşurken konuşma­sında kendi tahsili ve ilminden ziyade çocuğun halini nazara alır. Ve onun anlayışına uygun kelimeler seçer.

Şimdi birisi buna şahit olsa ve “çocukla konuşan profesör değildir, eğer pro­fesör olsaydı böyle konuşmazdı, daha ilmi konuşurdu” dese ne kadar ahmaklık etmiş olur.

Zira hitapta hatipten ziyade muha­tabın seviyesine bakılır. Ve ona göre hitap edilir.

Madem Kur’an umuma inmiştir ve umuma mürşittir. Ve umum ise avamdır, cahildir.

Elbette Kur’an’ın onların anlayabileceği bir tarzda hitap etmesi zaruridir. Yoksa gönderiliş maksadına ters düşer. Hitapta mütekellime (konuşana) bakmak hatadır. Yoksa mücesseme, müşebbehe fırkalarında olduğu gibi Allah’a el, ci­sim vb. şeyler isnad edilir ki, bu dalaletin ta kendisidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu