Tefekkür Damlaları

Bu nizam kimin?

Âlemi bir kenara bıraksak da sadece bir tohuma baksak göreceğiz ki, bir tohum bile hem çiçeği ile hem nevi ile hem de kâinat ile alâkadardır.

Çiçeği ile alâkadardır, zira o çiçeğin bütün eczaları onda saklıdır.

Neviyle alâkadardır. Şöyle ki: Değişik zamanlarda ekilen aynı tür çiçekler, dikilmelerindeki zaman farkına rağmen aynı gün çiçek açarlar. Neden mi? Çünkü ancak bu şekilde üremeleri mümkündür. Arıların ve böceklerin kanatlarına yapışan polen tozlarının aynı türün başka ferdine taşınmasıyla aşılanma olur. Eğer aynı gün çiçek açmamış olsaydı, nesli çoktan tükenirdi.

Mevcudat ile münasebetine gelince; her çiçek, her ağaç atmosferdeki oksijen ve karbondioksit dengesini ayarlayacak şekilde adeta bir hesap uzmanı gibi çalışır. Bütün ömrü boyunca oksijen üreterek o dengeyi sağlar, ölürken de ömür boyu karbondioksit emen o çiçek oksijen vererek ölür.

Eğer atmosferde karbondioksit gazı çoğalsa, bütün bitkiler solunumlarını hızlandırır.

Ey kâfir! Bu münasebetleri ve nizamı Allah kurmadı ise;

1- Bir tohumun dahi her şeyle münasebeti vardır. Mahlûklar arasındaki bu irtibatları kim kurmuştur?

2- Bir tohumda çiçeğin bütün azalarını kim saklıyor? O tohumu çiçeğe kim bir sandıkça yapıyor? Kim tohumda çiçeğin programını yazıyor?

3- Farklı gün ekilen çiçekler aşılanmak için aynı gün çiçek açarmış. Acaba çiçekler nasıl haberleşiyor? Tohumdan çıkma gününü nasıl kararlaştırıyorlar? Sonra ekilen tohum nasıl büyümesini hızlandırarak kendini o güne yetiştiriyor?

4- Çiçekler ve ağaçlar atmosferdeki oksijen ve karbondioksit dengesini sağlamak için hummalı bir şekilde çalışırlar. Acaba şuursuz olan bu bitkiler bir kimya mühendisi gibi nasıl çalışıyorlar? Hangi aletler ile ölçüm yapıyorlar? Hayatın devamı onlar için niçin bu kadar önemli?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu